29 Aralık 2018 Cumartesi

Olağanüstü Yönetim Biçimleri


       Olağanüstü yönetim biçimleri, devletin geçerli olan hukuk kurallarıyla baş edemeyeceği bir saldırı bir tehlike veya bir tehdit unsuruna karşı başvurduğu usullerdir. Bu usuller anayasalarda düzenlenir. Modern devletler buna ihtiyaç duymuşlardır.
Ohal yönetim usulleri anayasalarda düzenlenir ancak birde Olağanüstü Hal kanunu vardır. Olağan dışı bir durum söz konusu olduğunda bu kanun uygulanmaya başlanır, yürürlüğe girmez çünkü zaten yürürlüktedir.  Bu yüzden Ohal kanununa uykudadır diyebiliriz. Ne de olsa teşbihte hata olmaz.
Olağanüstü hal durumunda hangi hükümlerin uygulanacağı ve nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir. Ohal kapsamında anayasanın 15. maddesi gereği temel hak ve hürriyetler kısmen veya tamamen durdurulabilir. Bunların nasıl yapılacağı da ohal kanunu ile düzenlenir.
Anayasa madde 15-  Savaş, seferberlik veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.

Şunu da belirtmekte fayda var: Ohal kanunu Normlar Hiyerarşisi’nin dışındadır. Evet bir kanun statüsündedir ancak alttaki normlar ile arasında bir hiyerarşi yoktur. Yani bir yönetmelik Ohal kanununa aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilemez. Bunun yanı sıra olağanüstü hallerde çıkarılan cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile arasında bir hiyerarşi olduğu söylenebilir. Ohal kanunu çerçeve bir kanun olduğu için detaylı değildir ve söz konusu durumun ihtiyaçlarını karşılamayabilir. Bu da ancak cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile tamamlanır. Kararnameler sadece o dönemdeki ohal için geçerlidir. Ayrıca ohal kararnameleri anayasanın 148. maddesine göre yargısal denetime tabi değildir. Bu yönüyle ohal cbklarının ohal khklarına benzediği söylenebilir.

Anayasa madde 148- …  Ancak, olağanüstü hallerde ve savaş hallerinde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla, Anayasa Mahkemesinde dava açılamaz.
Olağanüstü yönetim biçimleri uluslararası metinlerde de yer alır. Örneğin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ohal ilan etme kararlarının meşru olup olmadığını ve alınan tedbirlerin ohal için zorunlu olup olmadığını araştırır.
Şimdi olağanüstü yönetim biçimlerine bakalım. Olağanüstü yönetim biçimlerinin genel olarak 3 çeşidi vardır. Ama ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilir.
1.    Savaş Hali
Savaş kısaca devletlerin birbirleriyle girdikleri silahlı mücadele olarak tanımlanabilir. Hukuken bakıldığında temel hak ve hürriyetlerin en çok çiğnendiği, anayasal düzenin en fazla ihlal ediği usuldür. Bu durumlarda ilan edilecek olan savaş hali anayasalarda düzenlenir.

Anayasa madde 92- Milletlerarası hukukun meşrû saydığı hallerde savaş hali ilânına ve Türkiye’nin taraf olduğu milletlerarası andlaşmaların veya milletlerarası nezaket kurallarının gerektirdiği haller dışında, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine veya yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunmasına izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinindir.

2.   Sıkıyönetim Hali
Sıkıyönetim; ayaklanma, iç karışıklık gibi durumlarda ülkenin güvenliğinin sağlanması amacıyla güvenlik güçlerinin yardımıyla kurulan idaredir. Bu durumda bazı yetkiler askeri mercilere geçer. Türkiye’de sıkıyönetim hali 2017 itibariyle anayasadan çıkartılmıştır.

3.   Olağanüstü Hal
Sıkıyönetimin ilan edilmesini gerektirmeyen durumlarda ilan edilen usuldür. Örnek olarak; doğal afetler, salgın hastalıklar ve ağır ekonomik buhranlar gösterilebilir. Türkiye’de 119. madde uyarınca olağanüstü hal durumuna cumhurbaşkanı karar verir.

Anayasa madde 119- Cumhurbaşkanı; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışma, ülkenin ve milletin bölünmezliğini içten veya dıştan tehlikeye düşüren şiddet hareketlerinin yaygınlaşması, anayasal düzeni veya temel hak ve hürriyetleri ortadan kaldırmaya yönelik yaygın şiddet hareketlerinin ortaya çıkması, şiddet olayları nedeniyle kamu düzeninin ciddî şekilde bozulması, tabiî afet veya tehlikeli salgın hastalık ya da ağır ekonomik bunalımın ortaya çıkması hallerinde yurdun tamamında veya bir bölgesinde, süresi altı ayı geçmemek üzere olağanüstü hal ilan edebilir.
Olağanüstü hal ilanı kararı, verildiği gün Resmî Gazetede yayımlanır ve aynı gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına sunulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi tatilde ise derhal toplantıya çağırılır; Meclis gerekli gördüğü takdirde olağanüstü halin süresini kısaltabilir, uzatabilir veya olağanüstü hali kaldırabilir.
Cumhurbaşkanının talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi her defasında dört ayı geçmemek üzere süreyi uzatabilir. Savaş hallerinde bu dört aylık süre aranmaz.
Olağanüstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülükleri ile 15 inci maddedeki ilkeler doğrultusunda temel hak ve hürriyetlerin nasıl sınırlanacağı veya geçici olarak durdurulacağı, hangi hükümlerin uygulanacağı ve işlemlerin nasıl yürütüleceği kanunla düzenlenir.
Olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanı, olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda, 104 üncü maddenin onyedinci fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Kanun hükmündeki bu kararnameler Resmî Gazetede yayımlanır, aynı gün Meclis onayına sunulur.
Savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin toplanamaması hâli hariç olmak üzere; olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri üç ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi halde olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi kendiliğinden yürürlükten kalkar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder