Dominium etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Dominium etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Aralık 2018 Çarşamba

Dominium

     Roma hukukunda Mülkiyet hakkının Dominium olarak adlandırıldığını söylemiştik. Dominium hakkına sahip olan kişiye yani malike de Dominus denir. Dominium’un mal üzerinde sahibine usus (kullanma) fructus (yararlanma) ve abusus (tasarruf) yetkisi verdiğini  de belirtmiştik.  Burada ise Roma’da mülkiyetin nasıl kazanıldığını anlatmaya çalışacağız.
Öncelikle Roma’daki mal ayrımından bahsetmekte fayda var. Roma’da mallar ikiye ayrılır. Birincisi ekonomik olarak değerli sayılan tarlalar, bahçeler, arsalar, köleler ve yük hayvanlarıdır. Bunlara res mancipi mallar denir. Bunun dışında kalanlar ise res nec mancipi olarak isimlendirilir.
Res mancipi malların mülkiyeti mancipatio  ya da in iure cessio ile devredilir. Mancipatio devir işleminin aleniyetini sağlayan şekli bir işlemdir. Beş kişinin huzurunda bu işlem gerçekleştirilir.  Örneğin ortada bir satış işlemi varsa satış işleminin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın kişi mülkiyeti devreder. Yani mancipatio söz konusu işlemden bağımsızdır.
In iure cessio da mancipatio gibidir. In ıure cessio’nun farkı dava şeklinde ortaya çıkan hukuki bir işleme dayanmasıdır. Devralan kişi res mancipi eşyaya dokunup belli başlı cümleler sarf eder. Devreden kişi bunlara itiraz etmezse devir işlemi gerçekleşir. Mancipatio ve in iure cessio işlemleri sadece Roma vatandaşlarına uygulanır.
Res nec mancipi malların devri ise traditio ile olur. Traditio teslim anlamına gelir. Şekli bir işlem değildir ancak illi yani sebebe bağlıdır. Sebep bu işlem için vazgeçilmez bir unsurdur. Sebep yoksa veya geçerliliğini yitirmişse işlem de sonuç doğurmayacaktır. Ayrıca traditio yabancılarla yapılan hukuki işlemlerde mülkiyet devir biçimidir.

16 Aralık 2018 Pazar

Actiones in Rem


     Romalılar haklardan ziyade davaları kategorize etmişlerdir. Davaları Actiones in Rem (ayni davalar) ve Actiones in Personam  (şahsi davalar) olarak ikiye ayırmışlardır. Zamanla bu ayrım mutlak-nısbi hak ayrımına dönüşmüştür.
Ayni davalar da kendi içinde Dominium (mülkiyet hakkı) ve Iura in Aliena (sınırlı ayni haklar) olmak üzere ikiye ayrılır. Dominium mal üzerinde sahibine usus (kullanma) fructus (yararlanma) ve abusus (tüketme) yetkisi verir. Bu yüzden mülkiyet hakkı sahibine en geniş yetkileri veren haktır.
Iura in Aliena ise Roma’da başkasına ait mallar üzerindeki haklar olarak anılır. Kendi içinde bazı gruplara ayrılır. Bunlar: Servitutes (İrtifaklar) ve Hypotheca’dır (Rehin hakkı). Roma’da günümüzden farklı olarak Taşınmaz Yükü bulunmamaktadır.































     Arzi irtifaklarda iki taşınmaz vardır. Geçit irtifakı buna örnektir.  Şahsi irtifaklardaki Ususfructus İntifa, Habitatio ise Sükna olarak bildiğimiz haklardır. Ancak Roma’da intifa hakkı zamanaşımıyla kazanılabilir. Bu süre taşınırlarda üç yıldır. Ayrıca intifa hakkının devredilmesi de mümkündür. Bunların yanı sıra intifa hakkı sahibi malın özüne zarar vermemelidir, beklenmedik olaylardan da sorumlu olan odur.