Hükumet Sistemleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hükumet Sistemleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mart 2019 Pazartesi

İsviçre ve Meclis Hükumeti Sistemi


Meclis hükumeti kuvvetler birliğinin görüldüğü bir hükumet sistemidir. Burada yasama ve yürütme kuvvetleri yasama organında toplanmıştır. Kanunları meclis yapar, kanunları uygulayacak olan da meclisin içinden çıkan bir heyettir. Ancak bu heyet bakanlar kurulu gibi değildir. Çünkü bu heyet meclis ne derse onu yapar kendi politikası yoktur. Meclis heyetin kararlarını denetleyebilir, gerekli görürse heyetin üyelerini görevden alabilir. Buna karşılık heyetin elinde meclisi feshetme, toplantılara engel olma gibi bir koz da yoktur. Ayrıca meclis hükumeti sistemlerinde devlet başkanlığı ya da başbakanlık söz konusu değildir.
İsviçre’de ise meclis hükumeti olmadığını ileri sürenler varsa da meclis hükumetine çok benzer bir sistem vardır.
Bilindiği üzere İsviçre federal bir devlettir. 23’ü tam 3’ü yarım olmak üzere 26 kantondan yani federe devletten oluşur. Dolayısıyla mecliste kantonların da temsilcileri olacaktır. Bu sebeple Federal Meclis iki kanatlıdır. İki meclis de eşit statüdedir. Bir tarafta Ulusal Konsey vardır. 200 koltuğa sahip bu meclisin üyeleri 4 yılda bir ulusal düzeyde yapılan seçimlerle belirlenir. Kantonların temsilcileri ise Kantonal Konseyde kendilerine yer bulmuşlardır. Burada 46 üye vardır ve bunların da görev süreleri 4 yıldır.
Meclisin anayasal veya federal düzlemde çıkarmak istediği kanunlar halkoyuna sunulur. (İsviçre’de halk da kanun teklifi sunabilir.) Çıkarılan kanunların kantonlarda uygulanmasını meclis denetler. Savaş ilanına meclis karar verir. Af yetkisi de meclise aittir. Ayrıca Federal Mahkemenin hâkimlerini de meclis seçer.
Meclisin en önemli görevlerinden biri de Federal Konseyi yani yürütme organını seçmektir. Bu konsey 4 yıllığına seçilmiş 7 üyeden oluşur. Üyelerini Federal Meclis farklı partilerden seçer. İçlerinden bir tanesini de bir yıllığına Federal Konsey Başkanı olarak atar. Bu başkan uluslararası arenada ülkesini temsil eder, diğer üyelerden üstün değildir.

11 Mart 2019 Pazartesi

Yarı Başkanlık Sistemi Sistemi ve Fransa


            Devlet başkanının seçimle iş başına geldiği parlamenter sisteme yarı başkanlık sistemi dendiğini belirtmiştik. Burada ise yarı başkanlık sistemi ile yönetilen Fransa’yı inceleyeceğiz.
Fransız anayasasının 6. maddesine göre cumhurbaşkanı 5 yıl görev süresi için seçimle başa gelir. Anayasanın 8. maddesi gereğince başbakan cumhurbaşkanı tarafından atanır. Ancak bakanlar kuruluna cumhurbaşkanı başkanlık eder (9. madde)
Parlamento ise Millet Meclisi ve Senatodan müteşekkildir. Mecliste 577 temsilci vardır ve bunların görev süreleri 5 yıldır. Senato ise 348 üye vardır. Bunların görev süreleri 9 yıldır ancak 3 yılda biri 1/3’ü seçilir.

A)     Cumhurbaşkanı
Madde 8- Başbakanın önerisi üzerine hükumetin diğer üyelerini tayin eder ve bunların görevine son verir.

Madde 10- Cumhurbaşkanı, kesin olarak kabul edilmiş olan yasaları, hükumete sunulmalarını takip eden on beş gün içinde ilân eder.
Bu sürenin bitmesinden önce, yasanın ya da bazı maddelerinin yeniden müzakere edilmesini parlamentodan isteyebilir. Bu yeniden müzakere istemi reddolunamaz.

Madde12- Cumhurbaşkanı, başbakan ve meclis başkanlarının görüşünü aldıktan sonra Millet Meclisini feshedebilir.  

Madde 13-  Cumhurbaşkanı bakanlar kurulunda görüşülen kararname ve kararları imzalar.
Devletin sivil ve askeri görevlilerinin atamasını yapar.

Madde 14- Cumhurbaşkanı, yabancı ülkelere gönderilen büyükelçi ve fevkalade elçilere güven belgesi verir, yabancı büyükelçi ve fevkalade elçilerin güven belgesini kabul eder.

Madde 15- Cumhurbaşkanı, silahlı kuvvetlerin başıdır. Milli Savunma Yüksek Kurul ve Komitelerine başkanlık eder.

Madde 17- Cumhurbaşkanı bireysel af yetkisine sahiptir.

Madde 52- Cumhurbaşkanı anlaşmaları müzakere ve tasdik eder.

Görüldüğü üzere cumhurbaşkanı geniş bir yetki alanına sahiptir. Bu durumda cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğundan bahsedilemez. Gerçekten de anayasanın 67 ve 68. maddeleri bunu doğrular niteliktedir. Cumhurbaşkanının sorumluluğu, anayasadaki tabiriyle görevini sürdürmesiyle açıkça bağdaşmayacak şekilde görevlerini ihlal etmesi durumunda gündeme gelir. Bu durumda ise Yüce Divan gibi çalışan Millet Meclisi tarafından görevden alınabilir (Madde 68)

B)     Hükumet
Madde 20- Hükumet, milli politikayı belirler ve yürütür.

Madde 21- Başbakan, hükumetin faaliyetlerini yönetir. Ulusal savunmadan sorumludur. Yasaların uygulanmasını sağlar. 13’üncü madde hükümleri saklı kalmak üzere, düzenleme yetkisini kullanır ve sivil ve askeri görevlere atamalar yapar.
Yetkilerinden bazılarını bakanlara devredebilir.
Gerektiğinde, 15inci maddede sözü edilen kurul ve komitelere Cumhurbaşkanına vekâleten başkanlık eder.
İstisnai hallerde Cumhurbaşkanının açıkça verdiği yetkiye dayanarak ve belirli bir gündem için bakanlar kuruluna, Cumhurbaşkanına vekâleten başkanlık eder.

Madde 36- Sıkıyönetime bakanlar kurulu karar verir.

Yine 20. maddeye göre hükumet 49 ve 50’nci maddelerde öngörülen usul ve şartlar dâhilinde, parlamento önünde sorumludur.

Madde 49-Millet Meclisi, hükumetin sorumluluğunu gensoru önergesi oylaması yöntemiyle tartışma konusu edebilir.

Madde 50- Millet Meclisi bir gensoru önergesini kabul ettiği, hükumetin programını veya genel politikaya ilişkin beyannamesini onaylamadığı takdirde başbakan, hükumetin istifasını cumhurbaşkanına sunar.

C)     Parlamento
Madde 24- Parlamento yasalar çıkartır. hükumetin faaliyetlerini izler. Kamusal politikaları değerlendirir.

Madde 35- Savaş ilânına parlamento izin verir.

Madde 47- Parlamento, mali yasa tasarılarını bir organik yasada öngörülen şartlar dâhilinde oylayarak kabul eder.

Madde 47/1-Parlamento, sosyal güvenlik finansmanı ile ilgili yasa tasarılarını, bir organik yasa ile belirlenecek şartlar çerçevesinde oylar ve kabul eder.

Parlamenterlerin sorumsuzlukları ve dokunulmazlıkları ise 26. maddede düzenlenmiştir.

Madde 26- Parlamentonun hiçbir üyesi, görevini ifa ederken ileri sürdüğü fikirlerden ve kullandığı oylardan dolayı kovuşturulamaz, aranamaz, tutuklanamaz ve yargılanamaz.
Parlamentonun hiçbir üyesi, suç ve kabahatlerinden dolayı, ait olduğu Meclisin izni olmaksızın, tutuklanamaz, hürriyetini kaldırıcı veya sınırlandırıcı tedbirlere tabi tutulamaz. Ancak ağır cezalık suç veya suçüstü hali yahut kesin mahkûmiyet durumlarında bu izin gerekli değildir.
Parlamentonun bir üyesi hakkındaki kovuşturma, tutuklama yahut hürriyetini kaldırıcı veya sınırlandırıcı tedbirler, ait olduğu Meclisin kararıyla Meclisin toplantı dönemi sonuna kadar ertelenir.

7 Mart 2019 Perşembe

Parlamenter Sistem Örneği: İngiltere


A.   Tarihsel Gelişim
            Britanya adı verilen ada 455-526 yılları arasında Saksonların egemenliği altında iken 547-548 yılları arasında Angles işgaline uğramıştır. 1042 tarihinden itibaren ise Anglesler ile Saksonlar adaya beraber hakim olmuşlardır. Kurdukları bu birliktelik Anglo-Sakson Krallığı olarak bilinir. Bu krallığın örf ve adetlerine göre kral karar almadan önce ülkenin önde gelen isimlerine danışmalıydı. Bu sebeple senyörlerden, din adamlarından vb. mürekkep bir meclis vardı. Witan adlı meclis kralın danışma meclisi gibi görev yapardı. Bir de Moot adlı toplantılar vardır. Burada ise yerel sorunlar çözülür ve yargılamalar yapılır. Bu iki müessese İngiliz parlamentosunun kökleridir.
1066 yılına gelindiğinde ise ada Norman istilasına uğramıştır. Norman kralı William Anglo-Sakson krallığına son verse de meclisi dağıtmamıştır. Bilakis meclise feodal beyler, aristokratlar eklenerek Magnum Concilium meydana gelmiştir.
13. yüzyıl başlarında tahta çıkan John (Yurtsuz John olarak bilinir) kötü bir yönetim sergilemiştir. Baronlarıyla arası açılmıştır. Üstelik bir de savaşta Fransa’ya yenilince aforoz edilmiştir. Baronların isyanına dayanamayan John 15 Haziran 1215 tarihinde Magna Carta Libertatum’u imzalamıştır. (John ismi kraliyet ailesi için kötü çağrışımlar yaptığı için halen dahi yeni doğan prenslere John ismi verilmez)
John’dan sonra başa geçen Henry’de krallığı idare edememiştir. Simon de Montfort önderliğindeki baronlar tarafından hapsedilmiştir. Ayrıca Simon Magnum Concilium’a her kontluktan ve şehirden ikişer temsilci gönderilmesini istemiştir. Böylece halk da parlamentoda temsil edilmeye başlamıştır. Ancak soylular şehir temsilcileri ile aynı yerde oturmak istemeyince toplantı salonları ayrılmıştır. Soylular Lordlar Kamarasını, şehir temsilcileri ise Avam Kamarasını meydana getirmişlerdir. Böylelikle ilk başta tek meclisli bir özellik gösteren İngiliz Parlamentosu iki meclisli bir parlamento haline gelmiştir.

B.    Yasama
Lordlar Kamarasının 790 üyesi vardır ve bunlar seçimle işbaşına gelmedikleri için herhangi bir bölgeyi temsil etmezler. Avam Kamarasının çalışmalarını denetlerler. Başkanını Avam Kamarası seçer ancak bu başkan üyeleri toplantıya çağıramaz veya Avam Kamarasına karışamaz. Görüldüğü üzere Lordlar Kamarası sembolik niteliktedir.

Lordlar ve Avam Kamaralarına ev sahipliği yapan Westminster Sarayı

Avam Kamarası ise seçilmiş 650 vekilden oluşur. Vekillerin görev süreleri 5 yıldır. Bu kamara hükumet için hayati öneme sahiptir. Çünkü yasaların uygulanabilmesi için Avam Kamarası onay vermelidir. Yasalar için Lordlar Kamarasının onayı da gereklidir ancak Avam Kamarası Lordlar Kamarasının kararını bozabilir. Vergi konusunda ise karar verebilecek tek mercii Avam Kamarasıdır.

C.   Yürütme
Önceleri kral kabineye başkanlık ederdi ancak George bu geleneğe son vermiştir. Çünkü kendisi bir Alman prensiydi ve İngilizce bilmiyordu. Kabinede alınan kararlar bir bakan aracılığıyla krala iletiliyordu. Kısa bir süre içerisinde bu bakanın prestiji arttı ve başbakan (prime minister) olarak anılmaya başlandı. Böylelikle kabine toplantılarına katılan Robert Walpole ile İngiliz ve hatta dünya tarihinde ilk kez başbakanlık müessesesi kurulmuş oluyordu.
Kabine üyeleri ve başkanı Avam Kamarasındaki çoğunluğa sahip partiden seçilir. Yani kabine Avam Kamarasının güvenine dayanır ve yine ona karşı sorumludur. Ayrıca kabine yürütmenin asıl sahibidir. Kral ya da kraliçe yürütmenin sorumsuz tarafıdır. Dolayısıyla yetkileri semboliktir.

D.   Yargı
İngiltere’de yargı birliği hakimdir. Yani yargı teşkilatı adli, idari kollara ayrılmamıştır. Sistemin tepesinde ise Lordlar Kamarası vardı. 2005 yılında çıkarılan Anayasal Reform Kanunu ile üst meclisin yargısal rolü elinden alınmış, Ekim 2009dan itibaren görev yapmak üzere Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi kurulmuştur.
Birleşik Krallık Yüksek Mahkemesi