20 Aralık 2018 Perşembe

Meşru Müdafaa

            Meşru müdafaa, bizzat kendisinin veya bir başkasının şahıs ve malvarlığına karşı yapılan haksız ve devam etmekte olan tecavüzü önlemek amacıyla mütecavize zorunlu olarak karşılık vermesidir. TBK madde 64’de meşru müdafaadan söz edilir.

TBK Madde 64- Haklı savunmada bulunan, saldıranın şahsına veya mallarına verdiği zarardan sorumlu tutulamaz.
Hakkını kendi gücüyle koruma durumunda kalan kişi, durum ve koşullara göre o sırada kolluk gücünün yardımını zamanında sağlayamayacak ise ve hakkının kayba uğramasını ya da kullanılmasının önemli ölçüde zorlaşmasını önleyecek başka bir yol da yoksa verdiği zarardan sorumlu tutulamaz.

Kanunda da görüldüğü üzere meşru müdafaada bulunan kişi verdiği zararı tazmin etmez. Ancak meşru müdafaanın oluşabilmesi için bazı şartlar vardır. Bunlar:

v  Ortada şahıs veya malvarlığına karşı bir saldırı olmalıdır. Bu saldırı meşru müdafaada bulunan karşı değil, bir başkasına karşı da olabilir. Ancak bu saldırı gerçek olmalıdır. Gerçekte olmayan, olduğu zannedilen bir saldırıya karşı meşru müdafaa olmaz.
v  Tecavüz hala devam ediyor olmalıdır. Ortaya çıkacağı düşünülerek meşru müdafaada bulunulamayacağı gibi tecavüz bittikten sonra meşru müdafaa sayılmaz.
v  Meşru müdafaada bulunacak kişi bunu sadece saldırganın şahsına veya malına zarar vermek kaydıyla yapabilir. Saldırgandan başkasına verilen zarar meşru müdafaa kapsamında değildir.
v  Meşru müdafaada bulunan kişi mütecavize karşı çeşitli savunma araçları kullanabilir ancak bunlar orantılı olmalıdır. Ya da kişi bu araçlardan en az zararlı olanını seçmelidir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder