Seçim
sistemleri oyların vekilliklere yansıması için kullanılan teknik usullerdir. Siyasi partilerin bir seçim bölgesinde almış oldukları oyun kaç milletvekili çıkaracağını gösterir. Bunun için çeşitli yöntemler
benimsenmiştir. Bu yöntemler Çoğunluk sistemi ve Nispi Temsil sistemi altında incelenir.
ÇOĞUNLUK
SİSTEMİ
Bir seçim bölgesinde en çok oy
alan parti o bölgenin tüm milletvekillerini alır. Görüldüğü üzere
basit bir mantığa sahiptir.
Dar Bölge ve Listeli Çoğunluk sistemi olmak
üzere ikiye ayrılır.
Dar Bölgeli Çoğunluk
Sistemi: Bu sistemde her seçim çevresi
tek bir milletvekiline sahiptir. Bu yüzden Tek İsimli Çoğunluk sistemi de denir.
Buna göre seçim çevresinde en çok oya sahip
olan aday vekil seçilir. Bir başka deyişle adayın milletvekili olabilmesi için geçerli oyların salt çoğunluğunu almış olması gerekir. Bu sistemin
avantajlı tarafı yeni seçilen parlamentoda çoğunluğun oluşmasına imkan veriyor olmasıdır.
Listeli Çoğunluk
Sistemi: Burada da ülke seçim
bölgelerine bölünür ancak bu sefer bölgeler birden fazla vekile sahiptir.
Partiler o bölgenin çıkaracağı vekil sayısında
listelerini hazırlayıp aday gösterirler. Seçmen istediği partinin listesine oy
verir. En çok oyu alan parti o bölgenin milletvekillerinin hepsini kazanır.
Bu sistem 1946-1960 yılları
arasında Türkiye’de uygulanmıştır. O dönem
oyların %56’sını alan Demokrat Parti parlamentonun %93’üne sahip
olmuştur.
Bu sistem her ne kadar güçlü ve istikrarlı hükumetler çıkarsa da adaletsiz olduğu gerekçesiyle eleştirilmiştir.
NİSPİ TEMSİL SİSTEMİ
Bu sistem her partinin aldığı
oy oranında vekil çıkarmasını
öngörür. Mantıken bu sistem en az iki milletvekiline sahip yerlere uygulanır.
Tek vekil çıkaran yerler çoğunluk sistemine tabidir.
Yine mantıken Nispi Temsil listeli bir seçim usulüdür.
Nispi
Temsil genelde seçim çevresi düzeyinde uygulanır. İstisnai olarak ulusal düzeyde uygulama alanı bulmuştur. Buna göre
tüm ülke tek bir seçim çevresiymiş gibi kabul edilerek nispi temsil ulusal düzeyde uygulanmış olur. Buna tam nispi temsil denir.
Seçim
çevresi düzeyinde uygulandığında ise her parti o
bölgenin çıkaracağı vekil sayısına
göre listesini hazırlayıp aday gösterir. Partiler
aldıkları oy oranında parlamentoda koltuğa sahip olurlar.
Bunun
için bazı usuller geliştirilmiştir.
En
Büyük Artık Usulü: 10 vekil çıkaracak bir seçim çevresinde 800.000 seçmen
olsun. Öncelikle seçmen sayısı vekil sayısına bölünür. Çıkan sonuç seçim
kotasıdır. Buna göre seçim kotası 80.000’dir. Seçim sonucunda ise;
A
partisi 110.000 B Partisi 280.000 C partisi 355.000 D partisi 55.000 oy alsın.
Buna
göre A partisi 1, B partisi 3, C partisi de 4 milletvekiline sahipken D’nin
vekili yoktur. Ancak 40.000 oy artık, 2 koltuk boş kalmıştır.
Bu durumda partiler artık oylarına göre sıralanır. En büyük artık oya sahip
olan D ondan sonra ise B’dir. Öyleyse kalan 2 boşluğu D ve B dolduracaktır.
En
Kuvvetli Ortalama Usulü: Yukarıdaki seçim bölgesi için geçerli olan kaideler burada
da geçerli olsun. İlk durumda A bir tane
B 3 tane C 4 tane vekil çıkarmıştı.
Bunlara bir eklenir ve alınan
oy sayısına bölünür.
A
partisi 110.000/2=55.000 B partisi 280.000/4=70.000
C
partisi 355.000/5=71.000 D
partisi 55.000/1=55.000
Yine
çıkan sonuçlar büyükten küçüğe doğru sıralanır. En büyük sonuca sahip C ve B
birer vekil daha kazanır.
Görüldüğü
gibi bu usul büyük partilere avantaj
sağlamaktadır.
Uygulandığı
ülkeler: İsrail ve Avusturya
Milli
Bakiye Usulü:
En Büyük Artık ve En Kuvvetli Ortalama usullerinde artık oylar seçim çevresinde
paylaştırılırken Milli Bakiye usulünde ulusal düzeyde paylaştırılır.
Yurt
genelindeki artık oy toplamı artık vekil toplamına bölünür. Çıkan bu sonuç ulusal
seçim kotasıdır. Sonra her partinin artık oyu bu kotaya bölünür. Böylece her
partinin ulusal artıktan ne kadar milletvekili kazanacağı
bulunmuş olur.
Bu
sistem sayesinde küçük sayılabilecek partiler de milletvekili çıkarabilir.
Nitekim 1965 genel seçimlerinde Türkiye’de uygulanan bu usule göre en az oy
alan (208.696 oy) Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi 11 milletvekili
çıkarmıştır.
D’Hondt
Usulü:
1878 yılında Belçikalı Victor D’Hondt’un geliştirdiği bu sistem hala adıyla anılmaktadır. Bu sistem artık oy ve
boşta koltuk bırakmaz. Seçim kotası da
yoktur. Sistem şöyledir:
100.000
seçmene ve 5 milletvekiline sahip bir bölge olduğunu varsayalım.
A
partisi 36.000 B partisi 30.000 C partisi 24.000 D partisi 10.000 oy alsın.
Partilerin
aldıkları oy sayıları 5’e kadar bölünür. (Milletvekili sayısı 5 olduğu için
5’e kadar bölünür.)
1’e bölme
|
2’e bölme
|
3’e bölme
|
4’e bölme
|
5’e bölme
|
|
A Partisi
|
36.000
|
18.000
|
12.000
|
9.000
|
7200
|
B Partisi
|
30.000
|
15.000
|
10.000
|
7.500
|
6.000
|
C Partisi
|
24.000
|
12.000
|
8.000
|
6.000
|
4.800
|
D Partisi
|
10.000
|
5.000
|
3.333
|
2500
|
2000
|
En büyük beş rakam
tabloda belirtilmiştir. Buna göre A partisi 2, B partisi 2 ve C partisi 1
milletvekili çıkarmış olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder