Sert kuvvetler ayrılığı sistemi başkanlık sistemlerinde
görülür. Yasama ve yürütme yetkisi birbirinden kesin olarak ayrılmış iki organa
bırakılmıştır. Yani bir kişi hem yasama hem yürütme görevinde bulunamaz. Ancak bundan iki organın birbirinden bağımsız
olduğu anlaşılmamalıdır.
Başkanlık sisteminde yürütme tek taraflıdır. Yürütmenin
başındaki tek kişi başkandır. Bakanlar kurulu yoktur. Ancak bu durum başkanlık
sistemini anti-demokratik yapmaz. Zaten başkan belli bir süreliğine seçimle
başa gelir. Görev süresi bitmeden yasama organı onu görevinden alamaz. Yani
başkan yasama organının güvenine değil halkın oylamasına dayanır. Dolayısıyla
meclise karşı değil kendisini o koltuğa oturtan halka karşı sorumludur.
Yasama organının başkanı görevden alamadığı gibi başkan da
yasama organını feshedemez. Ayrıca başkan yasama faaliyetlerine katılamaz,
kanun teklifinde bulunamaz, meclise temsilcisini göndermez.
Başkanlık sistemi hızlı karar almak için çok ideal bir
sistemdir. İstikrarlı bir yönetim olur, hükumet krizleri ortadan kalkar. Güçlü
bir yönetim meydana gelir, başkan bizzat halk tarafından seçildiği ve
güvenoyuna dayanmadığı için bu ona büyük bir otorite ve prestij kazandırır.
Ancak başkan halk ile ters düştüğünde kimse onu görevinden alamayacağı için sistem
kilitlenebilir. Ya da başkan iktidarı kişiselleştirebilir. Hem hükumet hem de
devlet başkanı olduğu için kendisini tek adam olarak görebilir. Hatta kendisini
bir nevi kral ya da imparator olarak düşünmesi de mümkündür. Bunlar da
başkanlık sisteminin olumsuz yanlarıdır.
Tekrar belirtmekte fayda var: Başkanlık sistemi
anti-demokratik bir sistem değildir. Gerekli denge-denetim mekanizmaları
kurulduğunda çok iyi işleyen bir sistemdir. Amerika Birleşik Devletleri’nde
bunu rahatlıkla görebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder