Dilimize Arapça'dan giren hukuk sözcüğü ise aslında hak kelimesinin çoğuludur. Ancak dilimize yerleşmiş anlamı ile hukuk objektif düzeni, hak kelimesi ise bir kimsenin hukuki düzen tarafından korunan menfaatlerini ifade eder.
Yabancı hukuklarda ise hakkı ifade eden kelime ile hukuku ifade eden kelime aynıdır. Bu Fransızca'da droit,Almanca'da recht, İtalyanca'da da dritto'dur. Bu dillerde hak ile hukuku ayırmak için hukuku ifade etmek üzere objektif, hakkı ifade etmek için de sübjektif sıfatı eklenmektedir.
- Hak kavramı nasıl açıklanır?
İrade Teorisi: Bu görüşe göre hak, hukuki düzen tarafından bireylere tanınan irade kuvvetidir. Bir başka deyişle bir şahıs başka bir şahsa zorla da olsa kendi iradesini kabul ettirebiliyorsa hak sahibidir. Bu teorinin en kuvvetli savunucusu Alman hukukçu Bernhard Windscheid'dir.
![]() |
İrade teorisinin en önemli savunucusu olan Bernhard
Windscheid |
Ancak bazı hukukçular İrade teorisini içi boş bir kutuya göre benzeterek eleştirmişlerdir. Şöyle ki bu teoriye göre hak sahibi olabilmek için irade sahibi olmak gerekir. O zaman irade sahibi olmayan veya irade sahibi olup da bunu kullanamayanlar hak sahibi olamayacaklardır. Örneğin yeni doğmuş bir bebeğin iradesi vardır ama iradesini kullanacak durumda değildir. İşte İrade teorisine göre bir bebeğin hakları yoktur. Ancak bebekler de diğer insanlar gibi temel haklara sahiptirler.
Menfaat Teorisi: Bu görüş ise hakkı hukuken korunan menfaatler olarak izah eder. Sadece menfaati önemser, iradeye önem vermez. Bu teorinin en önemli temsilcisi ise bir başka Alman hukukçu Rudolf von Jhering'dir.
![]() |
Menfaat teorisinin en önemli temsilcisi
Rudolf von Jhering
|
Karma Teori: En çok kabul gören teoridir. Diğer iki görüşün birleşimidir aslında. Şöyle ki hak, hukuken korunan ve faydalanılması hak sahibinin ya da temsilcisinin iradesine bırakılmış menfaatlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder