Hakimin hukuk
yaratması ve takdir yetkisi birbirine benzer kavramlar gibi görünebilir bu
yüzden karıştırılmaları mümkündür. Ancak ikisi birbirinden farklı durumlarda
söz konusu olurlar. Bu farkları ortaya koymaya çalışacağız.
A)
Hakimin
Hukuk Yaratması
Daha önce
hukukta boşluk türlerini paylaşmıştık. Yasa koyucunun boşluklarını doldurma
görevi hakimlere verilmiştir. Buna hakimin hukuk yaratması denir. Tabi hakim
bunu kendi keyfine göre yapamaz. Nitekim TMK madde 1 bu konuda açıkça hüküm
belirtmiştir.
TMK m. 1-Kanunda
uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa
kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar
verir.
Hâkim, karar verirken bilimsel
görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.
Diyelim
ki hakim tespit ettiği bir boşluğu hukuk yaratarak doldurdu. Peki koyulan kuralın
denetimi var mıdır? Evet vardır. Bu denetimi Anayasa Mahkemesi değil bir üst
mahkeme yapar. Üst mahkeme hakimin koyduğu kuralın sadece hukukiliğini
denetler. Ayrıca bu kural bağlayıcı değildir. Yani başka bir vakada başka bir
hakim bu kurala uymak zorunda değildir. Hatta kuralı koyan hakim bile başka bir
durumda koyduğu kurala uymayabilir. Çünkü koyduğu kural sadece o somut olay
için geçerlidir.
B)
Hakimin Takdir Yetkisi
Hakim yasaklı durumlar dışında önüne gelen davayı çözmek durumundadır.
Somut olayın yapısına ve niteliklerine göre karar vermek veya gerekli
tedbirleri almak takdir yetkisi olarak adlandırılır. Ancak kanun kendisine bu yetkiyi vermiş
olmalıdır ve kanunun belirlediği sınırın dışına çıkamaz. Ayrıca hakkaniyete
uygun davranma yükümlülüğü altındadır.
TMK m.4-
Kanunun
takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz
önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar
verir.
Son
olarak hakimin takdir yetkisini kullanırken verdiği kararlar Yargıtay
denetimine tabidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder