24 Mart 2019 Pazar

Demokrasi


ABD’nin meşhur başkanı Abraham Lincoln’un tembel biri olduğu söylenir. Nitekim demokrasi için de basit bir tanım yapmıştır. Amerikan İç Savaşı sırasındaki ünlü Gettsbury nutkunda demokrasi için “Government of the people, fort he people, by the people” tanımını yapmıştır. Halkın halk için halk tarafından yönetilmesi olarak tercüme edilir. Öyleyse demokrasi sadece ülkenin başındaki kişilerin seçimle iş başına gelmesi değildir. Yöneticilerin halk için yönetim anlayışını benimsemeleri gerekir. Yani cumhuriyet eşittir demokrasi değildir.

Demokrasi egemenliğin kullanılışı bakımından üçe ayrılır:
1.    Doğrudan Demokrasi
Halkın egemenliği doğrudan kendisinin kullandığı demokrasi şeklidir. Saf veya tam demokrasi olarak da adlandırılır. Parlamento da yoktur, hükumet de. Vatandaşlar kendileri ile ilgili kararları yine kendileri alırlar. Yani yönetilenler aynı zamanda yönetenlerdir. Teoride en ideal sistem gibi görülebilir ancak pratikte uygulanması neredeyse imkansızdır. Tarihte, Atina’daki Ekklesia olarak adlandırılan halk meclisine (bazıları hariç) bütün vatandaşlar katılırdı. Günümüzde ise İsviçre’nin birkaç kantonunda doğrudan demokrasi anlayışı olduğu kabul edilir. Onun dışında örneği yoktur.

2.    Temsili Demokrasi
Adından da anlaşılacağı üzere burada egemenliği halkın seçtiği temsilciler kullanır. Halk vekillerini seçer ve görev süresi boyunca onlara karışamaz ya da onları görevden alamaz. Buna temsili vekalet de denir. Vekiller seçmenler tarafından seçildikten sonra onlardan emir almadıkları için serbesttirler.  Mecliste yaptıkları konuşmalardan veya kullandıkları oylardan ötürü de sorumlu tutulamazlar. Bugün dünyada hemen her yerde temsili demokrasi uygulanmaktadır. Ancak örnek vermek gerekirse Almanya, İngiltere, ABD, Türkiye vb. gösterilebilir.

3.    Yarı Doğrudan Demokrasi
 Burada ise halk ve temsilcileri egemenliğin kullanımında paydaştırlar. Aslında egemenliği kullanan yine vekillerdir. Ancak halk da referandum, veto, halkın kanun teklifi sunması gibi usullerle yönetime katılır.  Referandum parlamentonun çıkarmak istediği kanun metninin halkoylamasına sunulmasıdır. Halk belli sayıda imza toplayarak belli bir konuda kanun çıkarılmasını isteyebilir. Halkın topladığı imza anayasanın öngördüğü sayıya ulaşırsa parlamento o konuyu görüşmek zorundadır. Usulüne göre kabul edilen kanun halkın düzenlediği referandum ile reddedilebilir. Böylelikle o kanunun yürürlüğe girmesi engellenmiş olur. Buna da halkın vetosu denir.

İtalya Cumhuriyeti Anayasası Madde 71- Kanun teklifi, Hükümet, her iki Meclis üyeleri ve anayasa değiştirme kanununun bu konuda yetki verdiği organlar ve kurumlar tarafından verilebilir.
Halk da en az elli bin seçmenin imzasıyla maddeler halinde bir tasarı vermek suretiyle yasama sürecini başlatabilir.

İtalya Cumhuriyeti Anayasası Madde 75- Beşyüz bin seçmen veya beş Bölge Meclisinin istemesi durumunda, bir kanun veya kanun niteliğinde olan bir kararın kısmen veya tamamen kaldırılması için genel halk oylamasına başvurulur.

Görüldüğü üzere İtalya’da yarı doğrudan demokrasinin araçları görülmektedir. Onun dışında İsviçre’de yarı doğrudan demokrasiye örnek gösterilebilir.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder