17 Mart 2019 Pazar

Tutela-Cura


1.       Tutela (Vesayet)
Vesayet; küçükleri ve kısıtlıları korumak, hukuken onları temsil etmek, malvarlıklarını onların yerine idare etmekle görevli bir kurumdur. Bu görevi üstlenen kişilere de vasi denir. Günümüzde vesayet TMK maddelerinde düzenlenmiştir.
Roma hukukunda ise patria potestas altında bulunmayan ve henüz ergenlik çağına erişmemiş Roma vatandaşları ile sui iuris kadınlara vasi atanırdı.

a.       Küçükler Üzerinde Vesayet
Küçükler üzerinde vesayete ihtiyaç duyulmasının nedeni küçüğün şahsının ve malvarlığının korunması içindir. İlk zamanlarda vasinin küçük üzerindeki hakları patria potestas gibi olsa da daha sonraları vesayetin amacının küçüğün himayesi olduğu fikri yerleşmiştir.
Pater Familias vasiyetinde vasi olmasını istediği kişiyi belirtebilirdi. Böyle bir düzenleme yapılmamışsa küçüğün vasisi en yakın kanuni mirasçısı olurdu. O da yoksa praetor vasi atardı.

b.      Kadınlar Üzerinde Vesayet
Vesayet kadının fiil ehliyetini kısıtlasa da kadının malvarlığının aile adına korunması gerektiği düşüncesiyle yaşına bakılmaksızın kadına vasi atanırdı. Buradaki vasiler de küçükler üzerindekiler gibi atanırdı (Bir süre sonra kadınların vasilerini kendileri seçebilecekleri kabul edilmiştir).
Kadın malvarlığını kendisi idare etse de bazı durumlarda vasiye ihtiyaç duyulurdu. Bir süre sonra ise kadınlar üzerinde vesayet makamı kalkmıştır.

2.      Cura (Kayyımlık)
TMK madde 403’e göre belli işleri görmek ve malvarlığını yönetmek maksadıyla atanan kişilere kayyım denir. Kişinin korunması için fiil ehliyetinin kısıtlanması gereken durumlarda kayyım atanır.
Roma’da ise akıl hastaları ve müsrifler üzerinde kayyımlık düzenlemiştir.

a)    Akıl Hastaları Üzerinde Kayyımlık
Akıl hastası ve sui iuris kişilerin şahısları ve malvarlıkları ile ilgilenilmesi için kayyım ataması yapılırdı. Kayyım kişinin malvarlığı ile ilgili bütün muameleleri yapardı. Kayyım tayin edilmiş akıl hastası kişi sağlığına kavuşursa kayyımın iktidarı sona ererdi.

b)      Müsrifler Üzerinde Kayyımlık
Müsrifin aile malvarlığına zarar vermesini engellemek için talep üzerine praetor kişi hakkında kısıtlama kararı verebilirdi ve kişiye kayyım tayin edilirdi. Bu kayyımın kişinin şahsı üzerinde hiçbir hakkı yoktur. Kayyım sadece malvarlığını yönetir. Bunun dışında müsrif borç altına girmediği ya da hak devrini gerektirmeyen hak kazandırıcı işlemleri kendisi yapabilirdi. Ayrıca kişinin müsrifliği bırakması durumunda üzerindeki kayyımlık sona ererdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder