Kanun,
cumhurbaşkanlığı
kararnamesi gibi yazılı kurallar Resmi Gazete’de yayımlanırlar. Bunlar Resmi
Gazete’de yayımlanmadıkça yürürlüğe giremezler. Yönetmeliklerin ise
hepsinin Resmi Gazete’de yayımlanması gerekmez.
Ancak
yürürlükteki kurallar zamanla dönemin ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelebilir.
O zaman kuralın değiştirilmesi
veya tamamen yürürlükten kaldırılması gündeme gelir. Peki yürürlükteki bir
hukuk kuralı nasıl yürürlükten kalkar?
Bu
soruya 3 farklı cevap verilebilir:
a.
Kendiliğinden
yürürlükten kalkar.
b.
Başka
bir norm onu yürürlükten kaldırır.
c.
Yargı
kararıyla yürürlükten kalkar.
Kanun
koyucu, düzenleme getirirken norma bir ömür biçebilir yani o normun ne zamana
kadar yürürlükte kalacağını belirleyebilir. Ya da bir şart
koyar, o olayın gerçekleşmesi halinde normun yürürlükten
kalkacağına hükmeder. İşte normun ömrü bitince veya gerekli şartın
meydana gelmesi durumunda norm başka bir işleme
gerek duyulmaksızın yürürlükten kalkar. Buna normun kendiliğinden
yürürlükten kalkması denir.
İlga denilen işlemle
bir hukuk normu başka bir hukuk normunu açık bir şekilde
yürürlükten kaldırabilir. Ancak bu işlem açıkça değil
kapalı bir şekilde de olabilir. Buna da
zımni ilga denir. Bu yollarla bir norm
başka bir norm tarafından
yürürlükten kaldırılmış olur. Böyle bir durumda hukuk
düzeninde bir boşluk meydana geleceği
için hâkimin hukuk yaratması gündeme gelir.
Anayasanın
148. maddesi gereği kanunların, cumhurbaşkanlığı
kararnamelerinin, meclis iç tüzüğünün anayasaya uygunluğunu
Anayasa mahkemesi denetler. Bunların tamamını veya bazı hükümlerini iptal
ederek yürürlükten kaldırabilir. İptal kararı Resmi Gazete’de
yayımlandıktan sonra yürürlükten kalkar.
2017
kaldırılan tüzüklerin denetimini ise Danıştay yapardı. Tüzüğün
yasaya aykırı olması halinde Danıştay tarafından iptal
edilebilirdi. Böylelikle o tüzük yönetmelikten kalkmış
olurdu.
Anayasa
mahkemesinin ve Danıştay’ın bu işlevleri
normların yargı kararıyla yürürlükten kalkmasına örnektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder