Kişinin sahip olduğu hakları kullanması ehliyetine fiil
ehliyeti denir. Eğer kişi başkasının etkisi olmaksızın geçerli bir hukuki işlem
gerçekleştirebiliyorsa fiil ehliyetine sahip demektir. Bu da TMK madde 9’da
düzenlenmiştir.
Hukuki fiilin içinde hukuki işlem ve haksız fiil gibi
kavramlar olduğuna göre fiil ehliyetinde de hukuki işlem ehliyeti ve haksız
fiil ehliyeti olmak üzere iki farklı tür vardır.
Hukuki İşlem Ehliyeti: Kişinin tasarruf yetkisine dayanarak geçerli
tasarrufi bir işlem yapması hukuki işlem ehliyetine sahip olduğunu gösterir. Bu
işlem borçlandırıcı şekilde de olabilir.
Haksız Fiil Ehliyeti: Bir fiilin haksız sayılabilmesi için 4
şart vardır. Fiil hukuka aykırı olmalıdır. Ortada bir zarar olmalıdır. Zarar kişinin
kusurundan dolayı ortaya çıkmış olmalıdır. (Kişinin hatalı veya ihmalkâr
davranması kusur sebebidir) Son olarak bunlar arasında bir nedensellik bağı
olmalıdır. İşte kişinin bu haksız fiillerinden dolayı sorumlu tutulabilmesi ehliyetine
haksız fiil ehliyeti denir.
Fiil ehliyetine etki eden bazı faktörler vardır. Bunlardan
en önemlisi yaştır. Çünkü fiil ehliyeti yaş ilerledikçe aşamalı olarak kazanılır.
Mesela Türkiye’de ayırt etme gücüne sahip, kısıtlı olmayan ve 18 yaşını
doldurmuş her kişinin fiil ehliyeti vardır. (TMK madde 10-11)
Romalılar da yaş ayrımına gitmişlerdir. Kızlar 12 erkekler
ise 14 yaşında ergin sayılırdı. Bir çocuk bu yaşa geldiğinde tam anlamıyla fiil
ehliyetini kazanırdı ancak halk meclisi bunların kolaylıkla aldatılabileceğini
öne sürerek bunları koruma altına almıştır. Yüklendiği edimi yerine getirmekten
kaçınması veya muamele hiç yapılmamış gibi sayılması mümkün kılınmıştır. Ta ki
25 yaşına kadar…
Bunun dışında ayırt etme gücü, cinsiyet, akıl hastalığı ve
müsriflik de fiil ehliyetini etkilerdi. Bu sebepler yüzünden fiil ehliyetinde
meydana gelebilecek bir eksiklik vasi veya kayyım ile tamamlanırdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder