19 Ocak 2019 Cumartesi

Ölüm Karineleri


                Ölüm ile birlikte kişilik sona erdiğine göre bu durumda kişi artık ne hak kazanabilir ne de borç altına girebilir. Yani kişiye bağlı hakları son bulur. Bazı hakları ise mirasçılara geçer.
Mirasçılar bir hak iktisap etmek ya da kullanmak için TMK madde 29’a göre ölüm iddialarını ispat etmek zorundadırlar. Bunun için öncelikle kişisel durum siciline bakılır. Ancak bazen siciller istenilen konu hakkında bilgi vermiyor olabilir. Bu durumda ise karinelere başvurulur. Karineler iki türlüdür ve bunların aksinin ispatı her zaman mümkündür.

Ölüm Karinesi
            Kişi ölümüne kesin gözüyle bakılan durumlarda kaybolmuşsa cesedi bulunamasa dahi ölmüş sayılır (TMK madde 31). Bu duruma ölüm karinesi denir. Örneğin bir patlama sonrası kişilerin cesetlerine ulaşılamasa bile o kişilere ölmüş gözüyle bakılır.
Bu duruma maruz kalmış kişi hakkında mahkeme kararı olmaksızın en büyük mülki idare amiri kütüğe ölü kaydı düşer. Olayın vuku bulduğu andan itibaren artık kişi ölmüş sayılır; kişiye bağlı hakları sona erer, evliliği kendiliğinden biter, mirası da mirasçılar paylaşırlar. Hakkında ölü kaydı düşülen kimse daha sonra ortaya çıkarsa ve eşi tekrar evlenmişse o zaman ikinci evlilik kesin hükümsüzdür. Ayrıca kişi sebepsiz zenginleşmeye dayanarak mirasçılara geçen mal varlığını geri alır.

Birlikte Ölüm Karinesi  
            Birlikte ölüm karinesi özellikle Miras hukuku açısından önem arz eder. Çünkü aynı anda ölmüş kişiler birbirlerine mirasçı olamazlar. İşte birlikte ölüm karinesi, hangisinin önce veya sonra öldüğü tespit edilemeyen kişilerin aynı anda ölmüş sayılmalarıdır. TMK madde 29 böyle yapılmasını emretmiştir.

TMK madde 29- Birden fazla kişiden hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat edilemezse, hepsi aynı anda ölmüş sayılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder