Evlenmenin hükümsüzlüğü denilince
yokluk, mutlak butlan ve nısbi butlan
akla gelir. Burada gözden kaçırılmaması gereken husus ise butlan hallerinin
kendiliğinden hüküm doğurmadığıdır. Bir başka ifadeyle butlan hallerinde mutlak
hakim kararı gereklidir.
A. Evlenmenin Yokluğu
·
Evlenmenin, farklı cinsten kişiler arasında
yapılmamış olması
·
Evlenmenin, yetkili memurun önünde yapılmamış
olması
·
Aynı anda iki tarafın nikah memuru önünde hazır
bulunmamaları durumlarında evlenme baştan itibaren ve kendiliğinden hükümsüzdür.
Ayrıca bir dava açılmasına gerek yoktur.
B. Evlenmenin Mutlak Butlanı
TMK m. 145 bazı hallerde kurulmuş
olan evlenmenin mutlak butlanla batıl olduğunu belirtmiştir. Bu gibi durumlarda
evlilik hakim kararıyla iptal edilir. Butlan kararı verilinceye kadar TMK m.
156 uyarınca evlenme geçerli bir evlenme gibi hüküm doğurur. Açılacak dava yenilik
doğurucu bir davadır ve herhangi bir hak düşürücü süreye tabi tutulmamıştır.
Davayı açma hakkı ise TMK m. 146’da Cumhuriyet savcısına ve ilgili herkese
tanınmıştır.
TMK m. 145- Aşağıdaki
hâllerde evlenme mutlak butlanla batıldır:
1.Eşlerden birinin
evlenme sırasında evli bulunması,
2. Eşlerden birinin
evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
3. Eşlerden birinde
evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,
4. Eşler arasında
evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması.
TMK m. 146- Mutlak
butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından re'sen açılır.
Bu dava, ilgisi olan
herkes tarafından da açılabilir.
TMK m. 156- Batıl
bir evlilik ancak hâkimin kararıyla sona erer. Mutlak butlan hâlinde bile
evlenme, hâkimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını
doğurur.
C. Evlenmenin Nısbi Butlanı
Evlenmenin bazı sebeplerden ötürü
sakat olmasına evlenmenin nısbi butlanı denir. Yine burada da yenilik doğurucu
bir dava söz konusudur ancak bu sefer dava açma ilgili eşe aittir. Ayrıca TMK
m. 153 gereği rızası alınmayan yasal temsilci de küçüğün veya kısıtlının
evliliğinin iptalini talep edebilir. Ancak yine aynı hüküm uyarınca kişi; ergin
olur, kısıtlı olmaktan çıkar veya kadın gebe kalırsa evlenmenin iptaline karar
verilemez.
·
Geçici süreyle ayırt etme gücünden yoksunluk- TMK
m. 148
·
Hata- TMK m. 149 (Evlenmeyi hiç istemediği veya
evlendiği kişiyle evlenmeyi düşünmediği hâlde yanılarak bu evlenmeye razı olmuşsa
ya da eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenmişse)
·
Hile- TMK m. 150 (Eşinin namus ve onuru hakkında
doğrudan doğruya onun tarafından veya onun bilgisi altında bir başkası
tarafından aldatılarak evlenmeye razı olmuşsa ya da davacının veya altsoyunun
sağlığı için ağır tehlike oluşturan bir hastalık kendisinden gizlenmişse)
·
İkrah- TMK m. 151 (Kendisinin veya
yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın
ve ağır bir tehlike ile korkutularak evlenmeye razı edilmişse)
NOT: Muvazaalı
evliliklerde ise evlilik geçerlidir ancak hakkın kötüye kullanılmasına bağlı
olarak güdülen amaç korunmaz.
Butlan Davasının
Sonuçları
Butlan
kararı geçmişe etkili değildir. Batıl olan evlenme içinde veya kararın
kesinleşmesinden itibaren 300 gün içinde doğan çocuk evlilik içinde doğmuş
sayılır. Ayrıca dava açma varislere bırakılamaz, onlar sadece açılan davayı
sürdürebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder