Soybağı
geniş anlamda kişinin üst soyu ile arasındaki biyolojik bağdır. Türk Medeni Kanununda
ise dar anlamıyla kişinin anne ve babası arasındaki bağı ifade eder.
A)
DOĞUM
TMK
285’e göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren
başlayarak 300 gün(300 günün esprisi azami gebelik süresinin 300 gün olmasındandır)
içinde doğan çocuğun babası koca kabul
edilir. Buna babalık karinesi denir.
Evlilik
boşanma veya butlan kararı ile sona ermişse mahkeme kararının kesinleşmesinden,
ölüm ile sona ermişse ölüm tarihini izleyen günden, gaiplik ile son bulmuşsa ölüm
tehlikesi veya son haber tarihinden itibaren 300 günlük süre işlemeye başlar.
Kadın
evliliği bitince gereken süreyi beklemeyip yeniden evlenmişse ve bir çocuk
dünyaya gelmişse o zaman karineler çatışır. Bu durumda TMK m. 290 hükmüne göre
ikinci evlilikteki baba koca sayılır.
Babalık
karinesi soybağının reddi ile çürütülebilir. TMK m. 286 bu hakkı kocaya ve
çocuğa vermiştir. Ancak soybağının reddini isteyen bunu ispat etmelidir. Eğer
çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüşse TMK m. 287 davacıya kocanın baba
olmadığını ispat etmesi yükümlülüğünü getirmiştir. Çocuğun ne zaman ana rahmine
düşmüş kabul edileceğinin ihtilafa mahal vermemesi için aynı madde bir
düzenleme getirmiştir. Buna göre evlenmeden başlayarak en az 180 gün geçtikten
sonra ve evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla 300 gün içinde doğan
çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüş sayılır. Böyle bir durumda davacı
kocanın baba olmadığını ispatlamak için cinsel ilişkinin imkânsızlığını veya
illiyet bağının yokluğunu ileri sürer.
Çocuk,
evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse TMK m. 288’e
göre davacının başka bir kanıta ihtiyacı yoktur.
TMK
m. 289 dava için hak düşürücü süreler öngörmüştür. Buna göre koca doğumu ve
baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel
ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde, çocuk ergin
olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır.
B)
TANIMA
Tanıma
evlilik dışı çocuk ile babası arasında soybağı kurulmasını sağlar. Yenilik
doğuran bir işlemdir, herhangi bir süreye tabi değildir ve geçmişe etkilidir. Kişiye
sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için ehliyet şarttır. Küçük veya kısıtlıların
yapacağı tanıma beyanında TMK m. 295 yasal temsilcinin rızasını arar.
TMK
m. 295 tanıma için bazı şekil şartları öngörmüştür. Şöyle ki baba; nüfus
memuruna veya mahkemeye yazılı başvuru ile ya da noterde resmî senetle veya
vasiyetnamesinde yapacağı beyanla tanıma işlemini gerçekleştirebilir. Ancak
çocuğun bir başka erkek ile arasında soybağı olmamalıdır.
Tanıma
beyanında bulunan baba bu işlemi hata, hile, ikrah yoluyla yapmışsa anne ve çocuğa
karşı tanımanın iptali davası açabilir (TMK m. 297). Ayrıca tanıyanın çocuğun babası
olmadığı öğrenildiğinde TMK m. 298 gereğince anne, çocuk ve çocuğun ölümü
hâlinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, hazine ve diğer ilgililer tanıyana,
tanıyan ölmüşse mirasçılarına karşı tanımanın iptalini dava edebilirler. TMK m.
300’de ise hak düşürücü süreler şöyle belirlenmiştir: Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun
etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın
üzerinden beş yıl geçmekle düşer. İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve
tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve
her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Çocuğun dava hakkı, ergin
olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer.
C)
BABALIK
HÜKMÜ
TMK
m. 301 anne ve çocuğa soybağının hâkim tarafından belirlenmesini isteyebilme hakkı
vermiştir. Bu durumda yine karine
devreye girer. Davalının, çocuğun doğumundan önceki 300. gün ile 180. gün
arasında anne ile cinsel ilişkide bulunmuş olması babalığa karine sayılır.
Ayrıca bu sürenin dışında olsa bile fiilî gebe kalma döneminde davalının anne
ile cinsel ilişkide bulunduğu tespit edilirse aynı karine geçerli olur. (TMK m.
302)
TMK
m. 303’e göre babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir.
Anne ise doğumdan başlayarak bir yıl içinde davayı açmalıdır. Ayrıca TMK m. 304
annenin mali haklarını düzenlemiştir. Buna göre anne dava ile birlikte veya
ayrı olarak baba veya mirasçılarından bazı giderlerin karşılanmasını
isteyebilir. Bunlar:
doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri
gibi giderlerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder