8 Nisan 2019 Pazartesi

Soybağı

     Soybağı geniş anlamda kişinin üst soyu ile arasındaki biyolojik bağdır. Türk Medeni Kanununda ise dar anlamıyla kişinin anne ve babası arasındaki bağı ifade eder.  






























A)              DOĞUM
TMK 285’e göre evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden itibaren başlayarak 300 gün(300 günün esprisi azami gebelik süresinin 300 gün olmasındandır)  içinde doğan çocuğun babası koca kabul edilir. Buna babalık karinesi denir.
Evlilik boşanma veya butlan kararı ile sona ermişse mahkeme kararının kesinleşmesinden, ölüm ile sona ermişse ölüm tarihini izleyen günden, gaiplik ile son bulmuşsa ölüm tehlikesi veya son haber tarihinden itibaren 300 günlük süre işlemeye başlar.
Kadın evliliği bitince gereken süreyi beklemeyip yeniden evlenmişse ve bir çocuk dünyaya gelmişse o zaman karineler çatışır. Bu durumda TMK m. 290 hükmüne göre ikinci evlilikteki baba koca sayılır.
Babalık karinesi soybağının reddi ile çürütülebilir. TMK m. 286 bu hakkı kocaya ve çocuğa vermiştir. Ancak soybağının reddini isteyen bunu ispat etmelidir. Eğer çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüşse TMK m. 287 davacıya kocanın baba olmadığını ispat etmesi yükümlülüğünü getirmiştir. Çocuğun ne zaman ana rahmine düşmüş kabul edileceğinin ihtilafa mahal vermemesi için aynı madde bir düzenleme getirmiştir. Buna göre evlenmeden başlayarak en az 180 gün geçtikten sonra ve evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla 300 gün içinde doğan çocuk evlilik içinde ana rahmine düşmüş sayılır. Böyle bir durumda davacı kocanın baba olmadığını ispatlamak için cinsel ilişkinin imkânsızlığını veya illiyet bağının yokluğunu ileri sürer.
Çocuk, evlenmeden önce veya ayrı yaşama sırasında ana rahmine düşmüşse TMK m. 288’e göre davacının başka bir kanıta ihtiyacı yoktur.
TMK m. 289 dava için hak düşürücü süreler öngörmüştür. Buna göre koca doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl içinde, çocuk ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorundadır.

B)               TANIMA
Tanıma evlilik dışı çocuk ile babası arasında soybağı kurulmasını sağlar. Yenilik doğuran bir işlemdir, herhangi bir süreye tabi değildir ve geçmişe etkilidir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için ehliyet şarttır. Küçük veya kısıtlıların yapacağı tanıma beyanında TMK m. 295 yasal temsilcinin rızasını arar.  
TMK m. 295 tanıma için bazı şekil şartları öngörmüştür. Şöyle ki baba; nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvuru ile ya da noterde resmî senetle veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla tanıma işlemini gerçekleştirebilir. Ancak çocuğun bir başka erkek ile arasında soybağı olmamalıdır.
            Tanıma beyanında bulunan baba bu işlemi hata, hile, ikrah yoluyla yapmışsa anne ve çocuğa karşı tanımanın iptali davası açabilir (TMK m. 297). Ayrıca tanıyanın çocuğun babası olmadığı öğrenildiğinde TMK m. 298 gereğince anne, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet savcısı, hazine ve diğer ilgililer tanıyana, tanıyan ölmüşse mirasçılarına karşı tanımanın iptalini dava edebilirler. TMK m. 300’de ise hak düşürücü süreler şöyle belirlenmiştir: Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer.

C)               BABALIK HÜKMÜ
            TMK m. 301 anne ve çocuğa soybağının hâkim tarafından belirlenmesini isteyebilme hakkı vermiştir.  Bu durumda yine karine devreye girer. Davalının, çocuğun doğumundan önceki 300. gün ile 180. gün arasında anne ile cinsel ilişkide bulunmuş olması babalığa karine sayılır. Ayrıca bu sürenin dışında olsa bile fiilî gebe kalma döneminde davalının anne ile cinsel ilişkide bulunduğu tespit edilirse aynı karine geçerli olur. (TMK m. 302)
TMK m. 303’e göre babalık davası, çocuğun doğumundan önce veya sonra açılabilir. Anne ise doğumdan başlayarak bir yıl içinde davayı açmalıdır. Ayrıca TMK m. 304 annenin mali haklarını düzenlemiştir. Buna göre anne dava ile birlikte veya ayrı olarak baba veya mirasçılarından bazı giderlerin karşılanmasını isteyebilir. Bunlar: doğum giderleri, doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri gibi giderlerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder